duminică, 20 ianuarie 2013

Can Yücel - Her Şey Sende Gizli 



Can Yücel (1926, Istanbul - 12 août 1999, Datça), este unul dintre cei mai vestiti poeti turci, cunoscut pentru poeziile sale sincere in care apeleaza la limbajul argotic. Sursele de inspiratie din poemele lui le reprezinta natura, oamenii, emotiile, senzatiile, sentimentele.
Familia a fost foarte importanta pentru el, dedicandu-i acesteia multe dintre poemele sale precum: ""Küçük Kızım Su'ya" ("Fetitei mele Su"), "Güzel'e" ("Lui Güzel/Frumoasei"), "Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim" ("Cel mai mult in viata mi-am iubit tatal").

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...

-ağır = greu
-kanat = aripa
-çırpınmak = a flutura, a bate
-hafif = lejer, bland
-kaş = spranceana
-kâr = beneficiu, castig, profit (kâr etmek = a beneficia, a profita; kar = zapada))
-saymak = a considera, a crede, a socoti
-değer = valoare, importanta (değer vermek = a aprecia, a stima, a pretui)
-hasret = aspiratie, dor, pofta, tanjire
-ısıtmak = a incalzi (soğutmak = a raci)
-ötmek = a suiera, a ganguri, a ciripi

Traducerea in engleza o puteti gasi aici.

Niciun comentariu:

Trimiteți un comentariu