vineri, 25 ianuarie 2013

marți, 22 ianuarie 2013

Ajda Pekkan - Ben Bir Köylü Kızıyım



Aseara ti-am luat basma... :D

Ben bir köylü kızıyım
Gönlümden yaralıyım
Derdimi anlatırsam
Yürekler acısıyım.

Vuruldum ben bir gence
Kömür gözlü pek ince
Kalbimi çaldı gitti
Beni böyle mahvetti.

Yalnız kaldım gurbette
Aşkın hala dillerde
Ağlarım ben halime
Bu yabancı illerde.

Hiçkimsem yok yalnızım
Tek dostumdur bu sazım
Onu çalar söylerim
Ondan derman beklerim.

-gönül = traire, sentiment, suflet (gönlü çekmek = a dori)
-dert = suferinta = kaygı, keder, tasa
-yürekler acısı = lamentabil, jalnic, nenorocit
-vurulmak = a fi aruncat
-kömür = carbune
-mahvetmek = a devasta, a distruge, a ruina
-gurbet = exil, indepartare
-il = departament, provincie
-saz = instrument, trestie, stuf
-derman = remediu, forta

duminică, 20 ianuarie 2013

La un pahar de ceai turcesc

Este numele blogului pe care tocmai l-am descoperit http://launpahardeceaiturcesc.wordpress.com/. Va invit sa-l rasfoiti, veti descoperi articole interesante despre Turcia si limba turca, invitati fiind la un çay bahçesi virtual.

Lecturare placuta!


Can Yücel - Her Şey Sende Gizli 



Can Yücel (1926, Istanbul - 12 août 1999, Datça), este unul dintre cei mai vestiti poeti turci, cunoscut pentru poeziile sale sincere in care apeleaza la limbajul argotic. Sursele de inspiratie din poemele lui le reprezinta natura, oamenii, emotiile, senzatiile, sentimentele.
Familia a fost foarte importanta pentru el, dedicandu-i acesteia multe dintre poemele sale precum: ""Küçük Kızım Su'ya" ("Fetitei mele Su"), "Güzel'e" ("Lui Güzel/Frumoasei"), "Hayatta Ben En çok Babamı Sevdim" ("Cel mai mult in viata mi-am iubit tatal").

Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...

-ağır = greu
-kanat = aripa
-çırpınmak = a flutura, a bate
-hafif = lejer, bland
-kaş = spranceana
-kâr = beneficiu, castig, profit (kâr etmek = a beneficia, a profita; kar = zapada))
-saymak = a considera, a crede, a socoti
-değer = valoare, importanta (değer vermek = a aprecia, a stima, a pretui)
-hasret = aspiratie, dor, pofta, tanjire
-ısıtmak = a incalzi (soğutmak = a raci)
-ötmek = a suiera, a ganguri, a ciripi

Traducerea in engleza o puteti gasi aici.
Un fel de turca

Asa isi intituleaza blogul un om indragostit iremediabil de aceasta limba pe care am avut ocazia sa-l cunosc pe acest blog. Momentan nu sunt decat doua articole postate, dar sunt convinsa ca va reveni si cu altele.

La aceasta adresa http://unfeldeturca.blogspot.ro/ puteti citi un interviu tradus din limba turca in limba romana cu celebrul actor din filmul Ezel, Kenan İmirzalıoğlu. Traducerea ii apartine chiar detinatoarei blogului, cea care a reusit sa invete la acest nivel limba turca in doar doi ani de zile.

Deci cu multa daruire, efort si dragoste, se poate invata limba turca :)

Voi, cei care ati inceput sa descoperiti aceasta limba, la ce nivel ati ajuns? Cat de dificil vi s-a parut traseul? Ce fel de metode ati abordat si care vi s-au potrivit cel mai bine?
Bafta multa in continuare va doresc tuturor!

sâmbătă, 12 ianuarie 2013

Exercitii (Alıştırmalar)

Ca sa dezmortim putin blogul, cat si cunostintele de gramatica, va propun o mica recapitulare. Astfel, sa incercam sa traducem niste scurte propozitii din limba romana in limba turca, respectiv din limba turca in limba romana. In exercitiile propuse m-am inspirat din "Elementary Turkish" de Lewis V. Thomas.

1. Kaç tane elma?
2. Cei patru barbati sunt tineri.
3. Ahmet gelmek istedi.
4. Cand au venit?
5. Onu kim anladı?
6. Cati bani a vrut Mehmet?
7. Ahmet'i bugün gördüm.
8. Va rog sa luati acest fruct!
9. Şu kitabı okudum, fakat siz bunu okudunuz.
10. Ei sa vina!
11. Parayı Mehmet'ten aldılar.
12. Ce ai gasit in cutie?
13. Ben Bursa'ya bile hiç gitmedim. Yalniz bir şehir gördüm.
14. Nu au venit de acolo. Au venit din Adana.
15. Ankarayı nasıl buldun? Güzel mi?
16. Sa citeasca Ahmet ziarul sau nu?
17. Babanızın parasını o çocukların annesine vermeyin!
18. Sora lui Ahmet de ce nu a mers ieri seara in casa surorii tale?
19. Çay içer misiniz?
20. Selma Hanım her sabah kahvaltı yapar, gazeteyi okur ve pazara gider.
21. De ce nu muncesti mai mult?
22. Bunları kime vereceksiniz?
23. In care garaj il vom pune?
24. Gitmedim. Zaten, ben oraya hiç gitmem.
25. Va pleca in Ankara fara sa-ti dea cartile.
26. Bunun gibi bir kitap hiç okumadım.
27. Vor intarzia?
28. Yalnız bir kız kardeşim var, ama kocamın iki kız kardeşi var.
29. Masina noastra era frumoasa, nu-i asa?
30. Ahmet dün sabah buraya gelmiş, bunu demiş, şunu demiş, sonra erkek kardeşimin parasını almış ve gitmiştir.
31. Dupa parerea lui Ahmet, se pare ca nu a plecat.
32. Giriş nerede?
33. Aceasta cladire are trei iesiri.
34. Kristal Sinemasına gidiyoruz. Çok iyi bir film oynuyor. Gelin. Çok beğeneceksiniz.
35. Le scrieti pritenilor vostri din Ankara sau din Izmir?
36. Pasaportunuzu aldıktan sonra oraya gidebilirsiniz.
37. Vei putea pleca maine in Ankara?
38. Size yardım edeyim, efendim!
39. S-a urcat in masina si a plecat.
40. Ev sahiplerinin ismini bilmediler mi?


Rezolvare:

1. Cate mere?
2. Dört adam genç.
3. Ahmet a vrut sa vina.
4. Ne zaman geldiler?
5. Cine l-a inteles pe el?
6. Mehmet kaç para istedi?
7. L-am vazut pe Ahmet astazi.
8. Lütfen, bu meyveyi alın!
9. Am citit acea carte, insa voi ati citit-o pe aceasta.
10. Gelsinler!
11. Au luat banii de la Mehmet.
12. Kutuda ne buldun?
13. Nici chiar in Bursa nu am fost. Doar un oras am vazut.
14. Oradan gelmediler. Adana'dan geldiler.
15. Cum vi s-a parut masina? E frumoasa?
16. Ahmet gazeteyi okusun mu, okumasın mı?
17. Banii tatalui nostru sa nu-i dati mamei acelor copii!
18. Ahmet'in kız kardeşi dün gece niye kız kardeşinin evine gitmedi?
19. Beti ceai?
20. Doamna Selma in fiecare dimineata face micul dejun, citeste ziarul si se duce la piata.
21. Daha çok niçin çalışmazsın?
22. Cui le veti da?
23. Onu hangi garaja koyacağız?
24. Nu am fost. Oricum nu ma duc niciodata acolo.
25. Kitapları sana vermeden Ankara'ya gidecek.
26. Nu am citit vreodata o carte ca aceasta.
27. Geç kalacaklar mı?
28. Am doar o sora, dar sotul meu are doua surori.
29. Arabamiz güzel idi, değil mi?
30. Se pare ca Ahmer ieri dimineata a venit aici, a spus una-alta, apoi si-a luat banii de la fratele meu si a plecat.
31. Ahmet'e göre gitmemiş.
32. Unde e intrarea?
33. Bu binanın üç tane çıkışı vardır.
34. Mergem la cinematograful Kristal. Ruleaza un film foate bun. Veniti. Va va placea foarte mult.
35. Ankara'daki arkadaşlarınıza mı Izmir'dekine mi yazıyorsunuz?
36. Dupa ce va luati pasaportul, puteti sa va duceti acolo.
37. Yarın Ankara'ya gidebilicek misiniz?
38. Sa va ajut, domnule!
39. Arabaya binip gitti. 
40. Nu au stiut numele proprietarilor de case?